http://www.akdenizhaberci.com/yazi-1845-insan-olma-halleri.html
Önce doğudaki terör olayları sonra Van depremi derken milletçe zor günler geçiriyoruz..
Önce doğudaki terör olayları sonra Van depremi derken milletçe zor günler geçiriyoruz..
Beterin beteri var dedikleri bu olsa gerek...
Hayat insanların karşısına farklı imtihanlar çıkarıyor.
Sanırım bugünlerde hep birlikte sabrın,sükunetin,yardımlaşmanın,insan olma bilincini hatırlamanın sınavını veriyoruz.
Yine de her şerde bir hayır vardır diyelim.
Türkiye’nin Van depremiyle birlikte yardımlaşma ve tek vücut olma konusunda önüne konan sınavdan galip çıktığını düşünüyorum.
Depremin olduğu günün gecesi facebookdaki sayfamdan yardım kuruluşlarının irtibat adreslerini paylaşırken Mehmetçikler orada öldü diyen birkaç ses yükseldi.
Neyseki birkaç gece sonra toplanan bağışlar ve uzanan yardım elleri toplumun her kesiminin aynı fikirde olmadığını gösterdi de hala bir ülke ve bir millet olduğumuzu ,zor günlerde nasıl kenetlendiğimizi gördük.
Ama azınlık bile olsa farklı düşünenlere söylenecek birkaç sözüm var))
Türkiye’nin dört bir tarafına dağılmış kürt vatandaşlarla PKK yı aynı kefeye koyma eğilimi sizce doğru bir şey mi?
Dağdaki ile şehirdekini karıştıranlara şu soruyu sormak istiyorum;
Bu ülkede askerlik mecburi midir? Mecburidir.
Kürt kökenli kişiler askere alınıyor mu?Alınıyor.
Eee her kürt bir PKK militanıysa bu kürt gençlerinin askerde ne işi var?
Mehmetçik dediğimiz zaman tüm ordu mensuplarının türk olduğunu,kürt çocuklarının askerlik yapmadığını mı varsayıyoruz?
Şehit cenazelerinin kaldırıldığı gün Eminönü’nden arabasına bindiğim taksi şöförü, radyo haberlerini dinlerken,içini çekti ve
’’Benim ağabeyim de 1990 da askerde şehit düştü.Acısı hala dinmedi ‘’dedi .Şimdi de 2 oğlum askerde.Biri Gölcükte ,zorla yazıldı askere. Diğeri Mardin sınır karakolunda,yemekleri bile helikopterle geliyor.45 gün sonra terhis olacak ya,
sağ salim gelecek mi diye inanın gözüme uyku girmiyor ‘’diyerek elinin tersi ile nemli gözlerini sildi.
Aksanı ilginç geldiği için;
Nerelisin amca?’’ diye sormak geldi içimden.
‘’Siirt’liyim ama 30 yıldır İstanbul’da yaşıyorum ‘’diye cevap verdi.
‘’Kürt müsün? ‘’diye sordum?
.’’Evet,kürdüz.‘’dedi.
‘’PKK için ne diyorsun? ‘’deyince,
’’Ne diyeyim kardaşım teröriz onlar ‘’diyerek konuşmasına devam etti.
Ee ne olacak şimdi?
Sınır boylarında nöbet tutan o çocuk kürt kökenli diye Mehmetçik olmuyor mu şimdi?
O çocukta ülkemizi korumak için orada değil mi?
PKK ile dövüşürken veya o karakol basıldığında vurulursa şehit olmayacak mı?
Sen kürtsün ,yanlışlıkla askere alındın diyecek ve onun cenazesini albayraklara sarmayacak mıyız?
Türkler ve kürtler toplumun her kesiminde iç içe girmiş durumdalar. Mahallenizdeki bakkal,belki kapıcınız,belki hergün Mercedesi ile işe giden holding sahibi tanıdığınız kürt olabilir.
Ekmek parasını kazanmak için 18 saat direksiyon sallayan şöföre, yanında binlerce işçi çalıştıran ve istihdam sağlayan holding sahibine, çoluk çocuğunu okutabilmek uğruna memleketinden göç etmiş köşedeki lokantacıya da mı PKK mensubu muamelesi çekeceğiz?
Veya biraz önce verdiğim örnekte olduğu gibi onların çocuklarını askere almayacak mıyız?
Hem bu topraklar bizim ve üzerinde yaşayan tüm insanlar bizim yurttaşımız deyip,hem herkesten köküne soyuna sopuna bakmadan vergi alacak , belirli bir yaşa gelen her türk gencine askerlik yaptırıp, hem de başlarına bir felaket geldiğinde siz bizden değilsiniz başınızın çaresine bakın mı diyeceğiz?
Bu yüzden yardım çağrısı yaptığımda bana şüpheyle bakanları bir kere daha düşünmeye davet ediyorum.
Bu evrendeki en üst kimlik insan olma kimliğidir.
Diğer sözüm de dağdakilere,;
Amerika’nın ve İsrail’in bugüne kadar kendilerinden başka kimseye dost olduğu görülmemiştir.
Bir ülkeyi güçsüz düşürmenin en kısa yolu oradaki insanları biribirine kırdırmaktır.
Bu birazcık aklı olan herkesin apaçık görebileceği bir taktiktir ve Amerika bunu hep yapmıştır.
Bugün düşman bellediği Afganistan’ı yıllar önce Rusya’nın hakkından gelmek için besleyen onlar değil miydi?
İran’a karşı bir zamanlar en kadim dostu sonradan canına okuduğu Irak ve yakalayıp öldürdüğü Saddam değil miydi?
Amerika el altından önce besler,sonra vakti saati geldiğinde beslediği eli keser atar.
Silah tüccarları paraları ceblerine doldurur,gelişmiş savaş teknolojileri olan ülkeler,uçaktı,mühimmat dı,bizlere ve sizlere satarak yolunu bulur.
Savaşın bitmesi ve bölgedeki huzur zaten hiç işlerine gelmez.
Dağdakiler ölür,şehirdekiler acı çeker,şehit cenazeleri sıra sıra dizilir,ama sonunda kazanan sadece ve sadece başka ülkeler olur.
Haklarını koruduğunu düşündüğünüz kürtlerinde ne imama ne de papaza yaranamayan bir durumda iki arada bir derede kaldıklarını ve pek çoğunun bu yüzden hak etmedikleri muamelelere maruz kaldığını da lütfen unutmayın.
Bu dünyada yaşayan her varlık,varoluş zincirinin bir parçasıdır.
Yok mu yaşama saygı? Şehitsiz,cenazesiz, insan olma bilinci içinde sevgi dolu bir hayat yaşamak bu kadar zor mu ?
Selin Melek Aktan'ın bu köşe yazısı 28 ekim 2011 tarihinde Akdeniz Habercide yayınlanmıştır.
Selin Melek Aktan'ın bu köşe yazısı 28 ekim 2011 tarihinde Akdeniz Habercide yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder