24 Aralık 2011 Cumartesi

Zihni sinir öneriler


Yıllardır  kadına şiddet konusu tartışıyor ve bu konuda kadınlarımızı bilinçlendirmeye çalışıyoruz.
Tabi ki bu olaylara  bir son vermek için  yapılacak ilk şeyin kadınları bu konuda  bilinçlendirmek olduğu düşünülüyor.
Amaç şiddet uygulanan kişinin buna razı olup oturmaması ve kanuni haklarını araması.Mor çatı falan gibi
kadın sığınma evlerinin kurulması bu yüzden..
Sanıyoruz ki kadınlar kanuni haklarını bilmedikleri için dayağa köteğe razı olup oturuyorlar.Eğer okusalar ,elleri ekmek tutsa, kendi ayaklarının üzerinde dursalar bu olayları önleyebilecekler.
Gerçek şu ki, çoluk çocuğa karışmış fakir fıkara kadınlar gidecek yerleri olmadığı için şiddet  karşısında sessiz kalırken,üniversite mezunu veya toplum içinde yer sahibi kadınlarda utanç nedeniyle ses çıkaramıyorlar.
Kadınlarımızı şiiddetten korumak için onları eğiteceğimize erkeklerimizi eğitsek daha doğru olmaz mı sizce..
Açıkçası bu eğitimle de değil,tedavi ile olacak birşey..

Öfke kontrolu yapamamak ve  hoşumuza gitmeyen olaylar karşısında şiddete başvumak, bipolar kişilikten sadizme,veya psikopatlığa kadar uzanan geniş bir yelpaze içinde  incelenmesi gereken  bir ruh hastalığıdır.

Şiddet uygulayanlara karşı cezaların  arttırılması kuşkusuz iyi bir şey.Ama bence daha iyi bir çözüm  o kişileri  tedavi altına almak olmalı.
Psikopat kişiler fazla plan yapamaz daha çok spontane hareket ederler. Ayrıca onların dünyasında hapse girip çıkmak çok önemli değildir.Hatta pek çoğu,askerlik hikayesi gibi hapishane anılarını anlatmaktan zevk alırlar.

Hapise giren bu tip insanlara sürekli ruhsal tedavi uygulanması gerekir.Yoksa cezaları dolar dolmaz yine aynı kadının kapısına dayanacak,ya da gidip başka insanların başına bela olacaklardır.
Şiddet uygulayanlar muhakkak devlet tarafından  ruhsal olarak tedaviye tabi tutulmalıdırlar.



Ayrıca ‘’Askerlik yan gelip yatma yeri değil’’  diyen Başbakan Erdoğan ın  bu sözü bundan böyle  ‘’Hapishaneler yan gelip yatma yeri değildir’’ diyerek değiştirmesini istiyorum..
Gerçekten niye hapise giren insanlar oralarda boş boş oturuyorlar?
Kendimizi besleyecek paramız yokken ,
mecbur muyuz biz vergilerimizle topluma şu veya bu şekilde zarar vermiş ve ceza almış kişileri beslemeye.

Onlara hem ruhsal tedavi şart olsun, hem de okumak ve çalışmak.
Vallahi iş sadece hapse atılmakla bitmesin.Orada farklı alanlarda da imtahanları devam etsin.Hem eğitilsinler,hem de işe yarasınlar.

Adalet bakanlığı ve sanayi bakanlığı bence kafa kafaya verip bu olaya bir çözüm bulsunlar.
Mesela hapse giren kişileri nasıl istihdam edeceklerini,onları artık yol inşaatında mı çalıştıracaklar, onlara kutu yapmayı mı öğretecekler, birşeyler   dokumayı mı,her ne ise bir işlerde çalıştırmayı düşünsünler.
İstemiyorum ben o suçluları hiçbir verim almadan boş boş beslemeyi..
Bu arada kimsenin aklına işsiz insanların sırf iş bulabilmek için suç işleyip hapse girmek isteyecekleri gelmesin.
Yok öyle yağma..
Tabi çalışacaklar ama  öyle cep harçlığı gibi üste para falan  almayacaklar. Yani bedava işçi olacaklar.
Bakın Çin’in ürettikleri mallarla  bütün dünyayı istila etmelerin altında  ucuz iş gücü yatıyor.
Bence biz de bu ucuz iş gücü olarak hapiste yan gelip yatanları kullanalım.
Dizaynırlar oturup biraz kafa patlatsınlar.
El emeği göz nuru fazla olan ve fabrikasyon üretilemeyecek şalmış,ayakkabıymış,terlikmiş falan bir takım kreasyonlar yapsınlar.
Hapishanedekiler de otursunlar,bunları üretime geçirsinler.
Ya da biz de Amerika ‘daki gibi onları tuvalet temizliğinde,yol inşaaatında falan kullanalım,devlet binalarını falan  onlar boyasınlar,battaniye dokusunlar,örgü örsünler.
Avrupaya ihraç edelim o battaniyeleri,el işi kaşkolları.
Bence bir de kadına şiddet uygulayan erkeklerin görünür bir yerine bir dövme yapalım.
Üzerinde ‘’şiddetden hüküm giydim’’ yazsın,bizde onların kim olduğunu bilelim..
Bu son öneri biraz uçuk oldu gibi ama neden olmasın?
Sabıkaları mahkeme kayıtllarına geçiyorsa,bence beden kayıtlarına da geçsin.
Şu mahkumları çalıştırarak  üretim verimini arttırma fikrime siz ne diyorsunuz?



 Bu yazı 4 aralık 2011 tarihinde Akdeniz habercide yayılanmıştır.








Hiç yorum yok: