14 Kasım 2012 Çarşamba

EĞLENCE Mİ, HUZUR MU?


logo

Selin Melek AKTAN 
02 Ağustos 2010 Pazartesi , 14:17 tarihinde yazdı.

Biliyorsunuz yazın ilk günlerinden beri eğlence mekanlarında gece yarısından sonra uygulanan ses yasağı konuşuluyor.
Biraz geç olmakla birlikte ben de bu konudaki fikirlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.Antalya civarındaki en favori tatil bölgem Kemer ve Club Mediteranne'dir.
Fransız tatil köyüyle tanışmam, 1980'li yıllara dayanır.
Fransızlar belirli bir standart oluşturdukları Club Mediterane’ler için yıllarca yazın deniz kenarlarında, kışın da dağlarda en güzel yerleri gözlerine kestirmiş ve oralara kendi tatil köylerini inşa etmişler.
Gerçekten dünyanın neresine giderseniz gidin, Fransız tatil köyleri hep o bölgenin en güzel koylarında kurulmuştur ve titizlikle işletilir.
Fransızca konuşmamama rağmen bende alacağım hizmeti bildiğim için bu tatil köylerine gitmeye bayılırım. Dünyada herşey dahil tatil sistemini ilk uygulayanlar herhalde onlardır.
Odalarda yörenin özelliklerine uygun, konforlu ama sade bir dekorasyon uygulanır. Eskiden TV koymazlardı ama son senelerde genel ısrara dayanamayıp o kuralı bozmuş, her odaya birer televizyon koymuşlar.
Kemer Club Med; üç ayrı iskelesiyle su kayağı yapanlar için muhteşem bir yerdir.
Ben de her sene, bu yıl muhakkak diyerek su kayağı öğrenmeye niyet eder, iki gün sonra da kararımdan vazgeçerim.
""
Hayatım boyunca tenisinden, squashına, sörfe, dağ kayağından at binmeye, her sporu yapan ben her nedense su kayağı konusunda çok yeteneksiz çıktım. Bir türlü popomu sudan kaldırıp, ayakta dikilmeyi beceremediğim için artık vazgeçtim diyebilirim.
Club Med'lerde arkamda insanlar kuyruk olup, sıranın kendilerine gelmesini beklerken 3 defa ağzımdan burnumdan sular akarak suya gömülmek pek hoşuma gitmiyor artık ))
Son iki yıldır Club Med turlarıma ara vermiş bulunuyorum.
Çünkü; iki sene önceki son seyahatimde plaj kenarındaki odalara bir dolu para verdiğim halde, gece sabaha kadar kulağımdaki tıkaçlara rağmen uyuyamayınca bu çileye daha fazla dayanamayacağıma karar verip Club Med'lerden vazgeçtim.
İnsanların tatile çıkma amaçları farklıdır. Ama adı üzerinde tatil bir şeylere ara verme ve vücudunuzu, aklınızı, beyninizi dinlendirerek bir sonraki çalışma döneminize hazırlanma sürecidir. Tabi bunun içine eğlenmek de dahil olabilir ama bu başkalarını rahatsız etmeden olmalı değil mi?
Kemer sahillerinin denizle kucaklaşan çam ormanları paha biçilemeyen bir doğa manzarası yaratıyor.
Orada denize her girdiğimde kıyıdaki ağaçlara ve ardında yükselen dağlara bakarım. Her seferinde mavi ile yeşilin uyumu gözlerimi kamaştırır ve o manzarayı, suyun içinde durduğum o anı hafızama nakşetmeye çalışır ve bu mutlu an için tanrıya şükrederim.
Ama tüm bu doğa özelliklerine rağmen, sabaha kadar beynimi delen o gürültülü müzik yüzünden artık o kıyılara gidemiyorum.
Benim gibi pek çok turistte aynı nedenle bir daha gelmeyeceklerini söylüyorlardı.
Bir kaç kafası dumanlı, alkol duvarını aşmış tatilci sabaha kadar dans edecek diye bize çektirilen o çile neydi öyle?
Dünyada yüksek volumün bir gürültü kirliliği yarattığı bilindiği için bizim ülkemizden başka hiç bir yerde böyle bir saçmalık yapılmaz.
"" 
Karaib adalarından, Uzak Doğu'nun en gözde tropikal adalarına kadar her yere uğramış eski bir seyyah olarak kendi ülkemin dışında, hiç bir yerde böyle bir sorunla karşılaşmadım.
Aslında çok da uzağa gitmeye gerek yok.
Yolum defalarca Girit Adası'na düştü.
Daracık sokakları ve taş evleri ile 'Hania' denilen eski Girit limanı, doğası ile değilse bile sevimli mimarisiyle, turist cenneti bir Yunan kasabası.
Son gittiğimde eğlence mekanlarının ve restoranların barların  en yoğun olduğu sokaktaki bir otelde kaldığım halde sabaha kadar mışıl mışıl uyuduğumu hatırlıyorum.
Gözlerimi açtığımda, arada bir kulağıma çok derinden bir buzuki sesi geliyor, ama bu da bana bir Yunan adasında tatil yapmakta olduğumu hatırlatmaktan başka bir etki yapmıyordu.
'Niye bizim ülkemizde de böyle değil ?' diyerek dudaklarımda hafif bir gülümseme ile yeniden uykuya dalıyordum.
İki yıldır Bodrum-Türkbükü’ne de gitmiyorum.
Yıllar önce Türkbükü yeni yeni moda olmaya başladığında pek çok arkadaşım orada ev almışlardı.
Bir Türkbükü klasiği olan Şipahoy’un sahibi Zafer Tarlan’da Uludağ kayak yıllarından arkadaşımız olduğundan, tüm eski dostlar bu güzelim koya ev ev konuşlandılar.
Ben ise, yazlık ev olayını sevmiyorum.
İnsanın yazlık evi olunca her sene aynı yere gitmek zorunda kalıyor veya dünya paralar ödediği evin tadını çıkarabilmek için başka yerlere gitmiyor diye düşünenlerden olduğum için orada yıllarca gözüme kestirdiğim 


2 yıl önce Türkbükü'ne gittiğimde tesadüfen köyün Şipahoy’a en uzak yerinde kalıyordum.
Ama uyumak ne mümkün..
Yine kulaklıklar başucumda, biri kaybolacak diye ödüm kopuyor.
Odadan çıkarken hiç bir şeyi güvence altına almıyorum ama kulak tıpalarımı hani bir kazadır olur, temizlikçi kadın yanlışlıkla atar falan diye en derin yerlere saklıyorum.
Dayanamadım ve gece gittiğimiz davetlerde oralarda evi olan arkadaşlarıma sordum ;
Nasıl uyuyorsunuz?
Hepsi aynı şeyi söylemişlerdi..
'Uyuyamıyoruz, akşam üzeri biraz yatıyoruz. Gece onbire kadar uyuyorsak, mecburen sabah 5'e kadar oturuyoruz. Gürültü bitince biz de yatağımıza gidiyoruz.
"Aman tanrım tam ben benlik bir şey, çıldırmaya az kaldı, iyi ki yanılıpta buralarda ev falan almamışım" diye düşündüğümü hatırlıyorum.
Hele o seyahatimde Divan Palmira’da kalsaydım, başıma gelecekleri biliyordum.
Gecenin bir yarısı üzerimde gecelikler, kafamda havaya dikilmiş saçlar ve elimde bir bıçakla çıldırmış bir adet Selin şeklinde Şipahoy’un ortasına dalmam içten bile değildi.
Şimdilerde muhtemelen ya hapiste, ya mezarda, ya da akıl hastanesinde falan olurdum herhalde...
Ben şahsen plajlarda gündüz vakti çalınan yüksek volümlü müziğe bile karşıyım.
Medeni insanlar müzik dinlemek istiyorlarsa, çıkarırlar ceplerinden Ipodlarını, takarlar kulaklarına, rap mi dinleyecekler, tekno mu, pop mu her ne diliyorlarsa bangır bangır dinlerler.
Ben de yanlarında cici cici kitabımı okur, tatilimi yaparım.
Eğlence özgürlüğü başkalarını taciz etme ve çıldırtma özgürlüğüne dönüşmemeli değil mi?
Hepinize özgürce eğleneceğiniz ve dinleneceğiniz keyifli tatiller diliyorum

Hiç yorum yok: