14 Kasım 2012 Çarşamba

GENÇLER VE SORUMLULUK


logo


Selin Melek AKTAN 
13 Aralık 2010 Pazartesi , 09:43 tarihinde yazdı.


Etrafım çocuklarından şikayet  eden anne ve babalarla ile dolu..

Hepsinin derdi aynı..

Çocuklarımız  çalışmıyor,sorumluluk duyguları az, ne olacak bunların hali vs..

Peki gençlerimiz  sorumluluk duygusuna sahip değilse bunun sorumlusu kim sizce?

Çocuklarımıza herşeyi verdiğimizi düşünüyor, bir dediklerini iki etmiyor ,karşılığını alamayınca da  ‘’nerede yanlış yaptık ?’’diye kendimize sorup duruyoruz.

Sanıyorum  tüm anne babaların düştüğü yanlış şu;

Kendi gençliklerinde özlemini çektikleri veya sahip olamadıkları şeyleri çocuklarına vererek bir anlamda
kendilerini tatmin etmek..
Ben giyemedim,o giysin, ben gidemedim o gitsin,ben alamadım o alsın)))) demek    ne kadar doğru?

Pek çok anne baba  maddi bir takım şeyler vererek çocuklarına olan sorumluluklarını yerine getirdiklerini düşünüyor ve onların ne mutsuzluklarına ne de sorumsuzluklarına bir anlam veremiyor.

Oysaki o verdiklerimiz bizim özlemlerimizdi..
Bu çocuklar zaten yokluk nedir bilmedikleri bir dünyaya doğdular.
Doğal olarak sahip oldukları şeylerin  anne ve babaları için ne demek olduğunun farkında bile değiller.

Onlar bir blujean almak için aylarca beklemenin ne demek olduğunu bilmiyorlar.

Markaların çepeçevre etrafımızı sarmadığı milattan önceki dönemlerde cebinde parası olan ailelerin  çocukları bile , spor bir ayakkabı,bir blujean pantolon sahibi olmak için ya Amerikan pazarlarını gezmek veya istediği markayı yurt dışına giden bir yakınına ısmarlamak  zorundaydılar.

Bence hepimiz ‘’Çocuklarımıza olan sevgimizi göstermenin tek yolu onlara istediklerini almak mı ?’’diye kendimize sormalıyız.

Ya istedikleri şeyler başkaysa?

Belki de onlar sadece sevgi,ilgi şevkat ,onay görmek istiyorlar,ama biz   maddi şeyler vererek  bunları yaptığımızı sanıyoruz.

Para kazanmanın bu kadar zor olduğu bir dönemde, çocuklara gençlere istediklerini almak için inanılmaz bir özveriyle çalıştığınızı  bizler biiiyoruz.

Ama ne yazık ki çocuklar bunu bilmiyorlar.

Dünyanın pek çok ülkesinde aileler maddi olanakları ne olursa olsun, sorumluluk almayı öğrenebilmeleri , para kazanmanın zorluklarını anlayabilmeleri için   boş vakitlerinde çocuklarını
çalıştırıyorlar.

Bu işler sabahları komşunun sütünü, gazetesini kapısına bırakmaktan ,çocuk bakıcılığına, kar yağdığında kapıların önünü süpürmekten,yaşlı insanlar için ufak tefek alışverişler yapmaya kadar uzanan ,çocuğa veya gence küçük cep harçlıkları kazandıran değişik kategoride işler olabiliyor.

Dolayısı ile çocuk cep telefonu istediği zaman aile;
‘’Yarısını  ben veriyorum’’,üstünü sen hafta sonları çalıştığın paralardan biriktirerek  al ‘’diyebiliyor.
Böylece çocuk ta o cep telefonunu,içinde kendi emeği de olduğu için, kıymetini bilerek kullanıyor..

Amerika’da gençler yaz tatillerinde bir kafeteryada garsonluk yaparak,ya da küçük çocuklara ders vererek kış dönemi için okul paralarını   kazanabiliyorlar.

NewYork’un en önemli avukatlarından biri bana, ailesinin durumu iyi olduğu halde, üniversiteyi kendi harçlığını kazanarak okuduğunu gururla anlatmıştı.

Yine şimdlerde  , çok büyük projelere imza atan  çevre mühendisi  Belçikalı  bir arkadaşım, 14 yaşından sonra ailesinden hiç harçlık almadığını , okul sonrası zamanlarda bir İtalyan lokantasında çalışarak üniversite parasını biriktirdiğini söylemişti.

İngilterede, yanında kaldığım ailenin liseye giden kızı,hafta da iki üç gece ,sinemaya tiyatroya giden  komşuların küçük çocuklarına bakarak harçlığını çıkarıyordu.Zaten ufaklıklar erkenden uyuduğu için,tek yaptığı anne babaları dışarıdayken çocuklarla  aynı evde olmak ve salonda masanın başına geçip dersini yapmaktı.
walkmanini
Hollandalı bir arkadaşım da,küçükken ilk walkmenini komşularının  bahçesindeki otları ayıklayarak kazandığı paralarla aldığını anlatmıştı.

Türk milleti olarak çocuklarımızı böyle ufak tefek işlere koşturmayı kendimize yakıştıramıyoruz.Sonra da ne olacak bunların hali diye dövünüp duruyoruz.

Oysaki, çocuklara sorumluluk duygusu biraz da bu yollardan giderek veriliyor.Ne dersiniz?

Hiç yorum yok: